Sadece Senin izinde ve yolundayız Ya Resûlellah!

Sadece Senin izinde ve yolundayız Ya Resûlellah!

ŞEVKİ YILMAZ

“Hiç kuşkusuz Allah ve Melekleri, Peygambere Salat ederler. (Allah, Peygamberine karşı çok merhametlidir; ona daima sevgiyle yönelir. O’nu över, O’na değer verir, işlerini bereketli kılar, ismini yüceltir ve O’nun üzerine Rahmetini indirir. Meleklerde Peygamberi çok severler, O’nun en yüce makamlara ulaşması, İslam’ın ve Müslümanların üstün gelmesi için Allah’a dua ederler. O’nun şerefini gözetmeye, şanını yüceltmeye özen gösterirler.) O halde Ey inananlar! Sizin kurtuluşunuz için her şeyini feda eden bu Peygamberin izinden yürüyün, tüm gücünüzle davasına destekleyin, O’na saygılı ve edepli olun! Böylece Siz de O’na Salat edin ve O’na tüm kalbinizde esenlikler dileyerek, içtenlikle selam edin. “Çirkin iftiralarla İslam’a saldırarak Allah’ı gazaba getiren ve O’nun Peygamberini sözüyle, yazısıyla ve eylemiyle inciten münafıklara, kâfirlere ve zalimlere gelince, Allah onları dünyada da ahirette de lanete uğramış (rahmet ve affından kovmuş) ve onlar için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.” (Ahzab S. 56-57. Ayet-i Kerime tefsirli meali)

İlahi mesajları ışığında; canımız, canımızdan da kıymetlimiz, Efendimiz, Tek Önder ve Tek Lider, izinden gitmekle şeref bulduğumuz Ahmed-i Mahmud Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin huzuru saadetlerinde bulunarak ahdimizi yenilemek için Umre’ye niyet ettik ve Medine-i Münevvere’ye vâsıl olduk Elhamdulillah.

O’nun sekinet dolu huzur-u âli’sinden, siz kardeşlerimizi hayır ve dua ile selamlıyor, 2015 yılında yine bir Umre vesilesiyle geldiğimiz gül şehir Medine-i Münevvere ’de Hz. Muhammed (s.a) Efendimize atfen kaleme aldığımız, ‘’Sadece Senin izindeyiz Ya Resûlellah!’’ ser levhalı mektubumuzu bir kez daha ilginize arzediyoruz.

Sadece Senin izinde ve yolundayız Ya Resûlellah!

Allah (c.c) tarafından Âlemlere Müjde, Uyarıcı ve Rahmet Elçisi olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz! Günahkâr, aciz ümmetiniz olarak huzurunuza geldik! Tam yüz yıldır Ümmetiniz olarak, Sizin Önderliğinizi bırakıp asrımızın Nemrut, Firavun ve Ebu Cehilleri, Mao, Lenin, Hitler, Stalin vb. Deccalların ve beşeri ideolojilerin izinden gideli, yenildik. Gönüllerimiz harap oldu. Zillete düştük. Onur ve izzetimizi kaybettik.

Varlık içinde açlık ve sefalet çeken bir Ümmet olduk Ya Resûlellah!

Haber verdiğiniz Büyük Deccal Fitnesi bizim asrımızda zuhur etti!

Bizlere rahmet olarak getirdiğiniz İslam Hukukunu hayatımızdan söküp çıkardılar.

Cuma’mızı bile pazara çevirdiler.

Sizsiz; anasız, çobansız yetim kaldık.

Emperyalist-Siyonist çakal ve kurtların sofrasında onurumuz, namusumuz, canlarımız ve coğrafyamız pay edildi Ya Resûlellah!

Sahabe Öğrencilerinizden namazsız, sarhoş, kumarbaz, zinacı, faizci tek bir sahabe yok iken, bugün Ümmetinden; faiz, fuhuş, esrar, eroin, alkol, sigara bağımlısı zalim rejimlerin kurbanları zavallı nesiller türedi Ya Resûlellah!

Sabah namazı mescidin talebelerinle dolup taşarken, Ümmetinizin çoğu sabah namazında mışıl mışıl uyuyor olduk Ya Resûlellah!

Sahabelerinizden zekâtını vermediği için helak olan sadece Salebe isimli zengin çıkmışken, şimdi Ümmetinizden zekâtını vermeyen zenginler çoğaldı Ya Resûlellah!

Ölüm gelmeden uyanmamız ve tövbe etmemiz için dua eder misiniz Ya Resûlellah!

Size, himayenize ve getirdiğiniz ilahi mesajlara o kadar muhtacız ki!

Evet, tüm insanlık olarak hepimiz tebliğinize, davetinize ve uyarılarınıza ve o eşsiz ahlakınıza dünden daha çok muhtacız.

Çünkü varisleriniz olan âlimlerin bir kısmı bırakınız İslam’ı yaşamayı artık Hakk’ı ve hakikati söylemez birer dilsiz oldular. Bu sebeple bizler de hak ve hakikati duyamayan, göremeyen sağırlar ve körler haline dönüştürüldük Ya Resûlellah!

Nur Mescidinizde Sizin sohbetlerinizle dirilen, gerçek hidayeti bulan, yetiştirdiğiniz talebeleriniz; salihti, sadıktı, emindi, güvenilirdi, güzel ahlaklıydı, akraba ve aile bağlarına, komşu haklarına bağlı idiler. Ama şimdi ümmetiniz birbirinin kuyusunu kazıyor! Aile, akraba ve komşu bağları koparıldı! Ve yalancı, dolandırıcı, şantajcı, montajcı ve darbeci gruplar türedi Ya Resûlellah!

Siz; “Benim ümmetim her günahı işleyebilir ama yalan söyleyemez!” buyururken, mal makam hırsıyla kardeşlerine yalan ve iftirayı tebliğ zanneden, gözünü hırs ve haset bürümüş bir kısım yalancı ve müfteri ümmetinizin pişman olmaları ve tövbe etmeleri için dua eder misiniz Ya Resûlellah!

Veda Hutbenizi okuyup, anlayıp, yaşayanların sayısı azaldı! O evrensel İnsan Hak ve Özgürlükler Beyannamenizde, “Arab’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arab’a bir üstünlüğü yoktur… Tüm kan davalarını kaldırdım” buyururken, ümmetiniz, tekrar kavmiyetçiliğe, teröre ve töre vahşetine döndü! Afganistan, Irak, Lübnan, Suriye vs. ülkelerde ümmetiniz makam ve mallar uğruna ve ırkçılık ve Din istismarı adına birbirini acımasızca öldürüyor Ya Resûlellah!

Veda Hutbeniz’de mübarek ayaklarınızın altına aldığınız yoksulluğun ve bereketsizliğin ana sebebi faizi, Ümmetiniz, devletlerinde ve hayatlarında başlarının üstüne aldılar! Camilerin avluları bile banka reklamlı oturaklarla doldu. Bankalar ve tefeciler Ümmetinizin mallarını yağmalamaya ve yuvalarını yıkmaya devam ediyor Ya Resûlellah!

Aile ahlakınızı terk edeli cahil erkekler, kuvvetine güvenerek evlerde hanımlarına ve çocuklarına karşı kral olurken, bazı evlerde de ‘’feminist’’ kadınlarımız erkeklerin kıblesi oldu. Kur’an-ı Kerim ve Sünnetinizin adalet ve hukuk ilkeleri yerine, Aile ölçümüzün kraliçeleri oldular. Bu yüzden ümmetinizde boşanmalar arttı. Huzursuz ailelerimiz ve hepimiz duanıza muhtacız Ya Resûlellah!

Üzüntülerimi arz ettikten sonra müjdelerimizi de iletmek istiyorum Ya Resûlellah!

Hayatlarında Kur’an-ı Kerim’i Anayasa, Sünnet-i Seniyyenizi Uyum Yasası ve Ehli Sünnet Âlimlerinin İctihadlarını Yönetmenlik bilen, İslam Düzeni dışında tüm rejimleri ve İzimleri reddeden, Mazlumların dertleriyle dertlenen, Ana baba ve diğer büyüklerine saygılı, gece teheccüd namazına bile kalkan, gündüzleri haftalık oruçlarını tutan, dilinden baldan tatlı zikrullahı bırakmayan, Sizi anmaya aşkla devam eden kavgadan uzak, ilimle donanmış ve sadece Allah’a Kul ve Size Ümmet olmaya söz vermiş yeni bir neslin müjdesiyle huzurunuza geldik Ya Resûlellah!

Tam yüz yıl süren bu dondurucu küfür, şirk ve zulüm karanlığından sonra yeniden uyanmaya başlayan, evinizin önüne gelen ve buraya gelmek için yanıp tutuşan milyonlarca genç ve ihtiyar Ümmetinizin Size selamlarını getirdik Ya Resûlellah!

Yüz yıldır Siyonistlerin içimizdeki uşakları hain mason ve çeteleri tarafından hayattan kovulan Ana Hayat Yasamız Kur’an-ı Kerim’in ve Sizin hayatınızı anlatan Siyer ve Ahlak derslerinin tüm okullarda okutulmaya başladığı yeni bir döneme girdik Ya Resulellah!

Karanlık gecelerin nurlu sabahının İslam Nizamının hâkimiyetiyle bir an önce doğması için duanızı ve günahlardan kurtulmamız için de şefaatinizi bizden esirgemeyiniz Ya Resûlellah!

Sizi çok seviyoruz!

Sizi çok özlüyoruz ve Sizi acilen bekliyoruz!

Çünkü Sensizlik canımıza tak etti Ya Resûlellah!

Size sonsuz Selam, Salât (saygı) olsun.

Size itirazsız bir şekilde sonsuza dek yeniden biat ediyoruz!

Ve sadece Senin izindeyiz ve yolundayız Ya Resûlullah!

Günahkâr Ümmetin olarak bize, nesillerimize, bilhassa can ana ve babamıza ve mazlum coğrafyadaki mağdur Ümmetine şefaat eyle Ya Resûlullah!

“Müjdecim, Kurtarıcım, Efendim, Peygamberim! Sana uymayan ölçü, hayat olsa teperim!”
Allah (c.c), Dünya ve Ahirette sadece Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize Ümmet olmayı nasib etsin. Amin.

Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mescid-i Aksa’mızın, Osmanlıcamızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun! Amiin.

Medine-i Münevvere’den selam, sevgi ve duayla.

1922 yılında Rize'den İzmit'e göç eden eski Karamürsel Müftüsü Ali Efendi'nin (r.a.) oğlu Şevki Yılmaz; 1955`de İzmit`te doğdu. İlkokulu 1967`de İzmit`te bitirdi. 1973 yılında İzmit İmam-Hatip Lisesi'nden mezun olduktan sonra, Derince Lisesi`ni de dışardan bitirdi. 1974 yılında MSP-CHP koalisyonunda, Adalet Bakanlığı Özel kalemi olarak görev yaptı. Şevki Yılmaz, İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü`nden 1980 yılında mezun oldu. Fakülte yıllarında Kartal Müftülüğünde Murakıp olarak memuriyet hayatına devam etti.