Çağın Nemrudlarının ateşini İman ve Cihad ateşiyle söndüren İbrahimi Gazzelilere bin selam

Çağın Nemrudlarının ateşini İman ve Cihad ateşiyle söndüren İbrahimi Gazzelilere bin selam

Şevki Yılmaz

Bizleri; Yeryüzünün en üstün ve en şerefli varlığı insan olarak yaratan, akıl nimetiyle donatan, sayısız nimetlerinin en üstünü Müslümanlardan kılan ve kurduğu Dünya ve diğer Âlem sofrasında sayısız nimetleriyle yaşatan ve tüm nimetlerinin zerresinin bile hesabını hepimize bir nefes yakın olan ölümümüzle başlayan Kabir Hayatımızdan itibaren Ahiret’in büyük buluşma ve duruşma gününde soracak olan Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd ve Eşsiz Önderimiz, Sevgili Resulümüz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Resul Efendilerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Hocalarımıza Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mümin kardeşlerimize, Din ve Vatan muhafızı Şehid ve Gazilerimize salât ve selam olsun 

Zalim Nemrud’un ateşinden Halili (Dostu) İbrahim aleyhisselamı koruyan, Enbiya Suresi 69. Ayeti celilesinde; ‘’Kulnâ yâ nâru kûnî berden veselâmen ‘alâ ibrâhîm - “Ey ateş!” dedik, “İbrahim’e serinlik ve selâmet ol!” buyurarak o devasa nârı, gül bahçesine çeviren Yaratan, Yaşatan ve Yöneten Allahımız kudret ve kuvvetin ve dahi yegâne ve mutlak galibin kendisi olduğunu günümüz modern Firavun ve Nemrud’larına bir kez daha göstererek Filistinli İbrahimi Mücahidlerin İman ateşiyle, Nemrudların ateşini bir kez daha söndürdü elhamdulillah. Ne kadar hamd etsek, şükretsek azdır. 

15 aydır İbrahimi bir imanla, İsmaili bir teslimiyetle, Haceri bir fedakarlıkla sabreden, cehdeden, şükreden Gazze’li İbrahim’ler, İsmail’ler ve Hâcer’ler kazandı elhamdulillah! İnsanlık tarihinin görüp görebileceği tüm katliamlara, cinayetlere, vahşete rağmen geri adım atmadılar ve Allahımız Gazze’li kullarını mutlak bir zafere ulaştırdı elhamdulillah! 

Bu zafer, Allahımızın nusreti ve İzzettin Kassam ve Şeyh Yasin Hazretlerinin ektiği tohumların İsmail, Yahya, Dayf, Ebu Ubeyde olarak boy vermesinin ve o çağımız İbrahimlerini doğuran Gazze’li analarındır elhamdulillah. 

Onlar hiçbir faniye değil, şerefini korumak için uğruna can verdikleri Beyt’ul Makdis Mescid-i Aksa’mızın Rabb’i Allahımıza sığındılar, yalnız O’na kulluk ettiler ve yalnız O’ndan yardım beklediler. “İyya kena’budu ve İyya Kenasta’iyn” Ayetini yaşadılar ve yaşattılar. 

Âl-i İmrân Suresi 160. Ayet’te buyrulduğu gibi; “Allah size yardım ettiği sürece, sizi hiç kimse yenemez. Fakat bir de sizi yüzüstü bırakacak olursa, size O’ndan başka kim yardım edebilir? Öyleyse inananlar, yalnızca Allah’a dayanıp güvensinler.” Emrine tam ittiba ettiler. Ve birleşmemek üzere birleşen İslam’a İsyan Alemine, “Allah’a iman ve tevekkül işte böyle olur” dediler. 

Gazzeli kardeşlerimiz Allah’ın vaadinin hak olduğu inancından hiç geri adım atmadılar. Ne yaşasalarda morallerini bozmadılar, “HasbunAllah’u Ve Ni’mel Vekiyl” duasını dillerinden hiç düşürmediler. Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde’nin aylar önce söylediği; “Netanyahu ve ordusunun liderlerine bir müjde vermek istiyorum. Bu savaşın sonunda diz çökecekler! Netanyahu’nun Gazze’de kaybedişi, onun siyasi hayatını bitirecek. Allah’ın izniyle Aksa Tufanı, işgalci oluşumun sonunun başlangıcı olacak.” Sözlerini bugün yeniden hatırladığımızda hayretimiz bin kat daha artıyor. Katliamın zirvede olduğu, “Gazzelilerin yenildiğ” söylendiği zamanlarda ifade edilmiş olan bu sözler, kararlılığın, tevekkülün ve geri adım atmamanın tam bir özgüven örneği değil midir? Korkak, pısırık, aciz bir İslam’a isyan alemine örnek olan bu iman ne büyük bir imandır Allahım! 

Hama, Humus, Halep ve Şam’la taçlanan yürüyüşümüzün bereketinin tecellisi o Gazze’deki örnek büyük cihad değil midir? Zaferle neticelenen Gazze Cihadı’nın İbrahimleri bize adeta şöyle seslenmiyorlar mı: “Ey Suriye! Ey Ürdün! Ey Mısır ve ey sömürgeciler tarafından sömürülen, kendi cuntalarının işgali altında inim inim inleyen, yer altı ve yerüstü kaynakları sömürülen, 3. Dünya ülkelerinin köle halkları! Kurtulmak istiyor musunuz? Bir olun! İri olun! Diri olun! Kardeş olun! Yalnızca Hakk’a tabi olun! Biz Gazzeliler, etnik kimliklere bölünmedik! Mezhep kavgalarına girmedik! Meşrep kavgası yapmadık! Kardeş olduk! Sabrettik! Şükrettik ve sömürgecilere karşı cihad ettik! Siz de bizim gibi olun! Hakk’a tabi olun!” Biz, şahidiz ki Gazze’li İbrahimler, İsmailler, Hacerler bu çağrıyı dille yapmadılar! Bizzat yaşayarak bize gösterdiler! Ümmet-i Muhammed’e örnek oldular! Çağın Filistinli İbrahimi Mücahidlerinin İman ateşi, Nemrudların ateşini kesti! Şimdi İbrahim aleyhisselam Ur’dan çıkıp Mısır’a, Diyar-ı Kenan’a, Mekke’ye vardığı gibi! Gazze’nin İbrahimlerinin bu büyük cihadı Hama’ya, Halep’e, Şam’a ulaştığı gibi nice beldelere ulaşacak! Allahım İsrail’in sonunu Nemrud’un sonu gibi eyle! Allahım İsrail’i ve himaye edenlerin sonunu Firavun’un sonu gibi eyle! Aminn. 

 Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mescid-i Aksa’mızın, Osmanlıcamızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun! Amiin.. Selam, sevgi ve duayla.

1922 yılında Rize'den İzmit'e göç eden eski Karamürsel Müftüsü Ali Efendi'nin (r.a.) oğlu Şevki Yılmaz; 1955`de İzmit`te doğdu. İlkokulu 1967`de İzmit`te bitirdi. 1973 yılında İzmit İmam-Hatip Lisesi'nden mezun olduktan sonra, Derince Lisesi`ni de dışardan bitirdi. 1974 yılında MSP-CHP koalisyonunda, Adalet Bakanlığı Özel kalemi olarak görev yaptı. Şevki Yılmaz, İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü`nden 1980 yılında mezun oldu. Fakülte yıllarında Kartal Müftülüğünde Murakıp olarak memuriyet hayatına devam etti.