İslami camiada hayli zamandır var olan bir rahatsızlık su yüzüne çıktı. Özellikle sosyal medya hesapları üzerinden bir takım hocaların birbirleri aleyhine yönelik sert açıklamaları toplumu rahatsız edecek noktaya geldi. Neler oluyor? İşte detaylar…

İslam dünyası kan gölü küresel güçler ekonomik, siyasi, kültürel saldırılarını ardı ardına sürdürürken topluma örnek olacak, ufkunu açacak, yaşanan gelişmeler karşısında bir duruş, direniş ve gerekirse itiraz oluşturarak fikri mukavemeti sağlayacak fikir, düşünce adamlarının, özellikle bazı hocaların, ve genel ortalamada ilahiyat camiasının durumu eleştiriliyor. 

İLAHİYATÇILAR İSLAM’IN HAKİKATLARİNİ DİLE GETİRMEKTE NEDEN GÜÇLÜ BİR SES VEREMİYOR?

İlahiyat camiası başta olmak üzere birçok meslek grubu mensuplarında da suya sabuna dokunmayan, risk almaktan kaçınan tiplerin öne çıktığı, küresel dayatmalar karşısında kabuklarına çekilmiş görüntü verenler artıyor. Hal böyleyken özellikle İslam ilahiyatı adına, Müslümanların yararına uğraşılacak ve gündeme getirecek nice konular varken, ilk kıblemiz ateş altında, çevremiz kuşatılmış, ekonomik darboğazla vatandaş sofrasına sıradan bir domatesi  bile almakta zorlanırken bir takım isimler TV’lerden yada sosyal medya hesaplarından yayınlanan konuşmalarında kendilerini adeta din konusunda tek otorite görerek ‘’Reddiye’’ adı altında kardeşliği, cemaatler arası uhuvveti bozacak açıklamalar yapmaya devam ediyorlar. Bu reddiyeler öyle bir noktaya geliyor ki fikri zeminde Kur’an-i nas ve hadlerin dışında müteşabih olan konularda ki farklı yorum ve yaklaşımlara tahammül dahi edilmeyerek itham, itibarsızlaştırma ve maalesef Tekfir etmeye kadar varıyor.

HOCA, HOCAYI TEKFİR EDİYOR! DİN DAİRESİNDEN ÇIKMAKLA İTHAM EDİYOR! 

Bu tür yayınların özellikle Ramazan-ı Şerif’te artmış olması, sosyal medya üzerinden cemaat mensuplarının birbirine düşürülmesine, çeşitli oluşumların mensuplarının birbirlerine hakarete varan örnekler ortaya çıkarmasına sebebiyet veriyor. Ramazan’da Kur’an ahlakı, İslam kardeşliği ve uhuvveti arttıracak sohbetler yerine cemaat mensupları arasına fitne sokacak ithamlar birbirini kovalıyor. ‘’Şu hoca şöyle dedi, şöyle yazdı, O Hoca artık Ehl-i Bid’attır!’’, ‘’Şöyle konuştu Ehl-i Sünnet dışına çıktı!’’, ‘’Bu ifade küfürdür!’’ ile başlayan açıklamalar, itham eden ve edilen hocanın muhibbanı arasında kavgayı ve gerginliği körüklüyor. Bu tür açıklamalar sonrasında cemaatlere mensup taraflar birbirlerine adeta diş biliyor, yer yer hakaretler ediyor. Sosyal dokuyu sabote eden, bu topraklarda her türlü mezhebi, fikri farklılıklara rağmen tevhid sancağı altında, aynı kıbleye saf tutmuş Müslümanların siyasi, tarikat ve cemaat farklılıkları zenginlikken; ‘’küfre düştü, ehl-i sünnet dışına çıktı, bid’at ehli oldu’’ ifadeleriyle bu milleti birbirine düşürmekle ne amaçlanmaktadır?

DİYANET UYKUSUNDAN NE ZAMAN UYANACAK?

İslami camiada yaşanan bu gelişmeler karşısında konuşması ve sınırları çizmesi  gereken Diyanet İşlerinden ise çıt çıkmaması ayrıca eleştiriliyor. Bu ‘’reddiye’’ adı altında ki saldırı, itham ve kardeşliği provake eden açıklamalarla alakalı ise rahatsızlıklarını dile getiren isimler ise uyarılarda bulunuyor…