Çare İslam Sözleşmesi!

İlahiyatçı hatip aynı zamanda eski Rize Milletvekili Şevki Yılmaz, bu hafta yayımlanan makelesinde İstanbul Sözleşmesi'nin topluma ve aileye verdiği zararları yazdı. Sözleşmenin kimler tarafından desteklendiği ve parlatıldığına dikkat çeken Yılmaz, "Cumhurresimiz Receb Tayyib Erdoğan Kardeşimizin “Halkın lanetlediği ve tavır aldığı hiçbir yanlışın bu ülkede kök salma imkânı yoktur! Genç dimağları zehirlemenin peşindeler! Milletimi, Rabbimizin yasakladığı sapkınlıklara karşı tavır almaya davet ediyorum!” dediği istikamette vakit geçirmeden ve tüm dünyaya örnek olacak “Aileyi ve tüm yaratılanları koruma ve her çeşit şiddeti ve ahlaksızlığı Önleme Sözleşmesi! ”ni acilen hazırlamalıyız!" ifadelerini kullandı.

"ÇARE İSLAM SÖZLEŞMESİ"

İstanbul Sözleşmesi yerine çözüm olarak "İslam Sözleşmesi" reçetesini sunarken Bakara Suresi'nin 204-205'nci ayetlerine dikkat çeken Yılmaz, " Şeddad gibi Cennet kurma vaadıyla insanları manipüle ederek algılarıyla oynayanların asıl niyetine Rabb’imiz bu ayette özellikle dikkat çekmiş ve kullarını bizzat uyararak Cehenneme çevirdikleri Âlemimizi yeniden barışa ve huzura çevirmenin ve dünya ve Ahiretimizi Cennet yapmanın tek yolu diktatör zalimlerle Mücadele için gönderilen Peygamberlerin tüm İnsanlığa sunduğu İslam Mesajına yani “İslam sözleşmesi” ne yeniden dönmek olduğunu bize emretmiştir!" ifadelerini kullandı.

İşte Şevki Yılmaz'ın o yazısı:

Aile içi şiddet, eşler arası şiddet, ana baba’ya şiddet, çocuklara şiddet, kardeşler arası şiddet, öğretmen öğrenci, işveren işçi, amir ve memur arası şiddet, Adliye’de şiddet, stadyumlarda şiddet ve hayvanlara, ağaçlara, bitkilere yani doğaya şiddet; cehaletin, merhametsizliğin, sevgisizliğin, saygısızlığın, kısaca imansızlığın ve ahlaksızlığın neticesidir! Tarih boyunca şiddetin, işkencenin, zulmün taraftarları şeytan ve yandaşları olmuştur! Bu sadistler bazen dini, bazen ırkı, bazen mezhebi, bazen mal ve makamları kullanarak faiz, fuhuş, kumar, alkol, uyuşturucu ve silahlı şiddet, terör ve işgalleri yoluyla canlı cansız tüm varlık âlemine zulmettiler ve etmeye devam ediyorlar! Aileyi de, toplumu da devletleri de yukarıda bir kısmını yazdığımız çeşitli şiddet yollarıyla köleleştiriyorlar!

“ (Ey Resulüm!) Görmedin mi, Rabb’in neler yaptı (şiddet taraftarı) azgın günahkar şiddet taraftarı Âd kavmine; göğe yükselen kuleler ve yüksek sütunlarla donatılmış büyük bir şehir (öyle muhteşem nîmet ve güzelliklerle bezenmiş bir şehir ki) insanlık tarihinde hiçbir ülkede onun eşi benzeri yaratılmamış olan (Şeddad Zaliminin yönettiği) İrem şehrine, 0 vadide kayaları yontan sapkın azgın Semûd kavmine! Kazıklar (ordular, şiddet ve işkence) sahibi Firavun’a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. Oralarda kötülüğü çoğalttılar. (Zulmü ve Şiddeti artırdılar!) Bu yüzden Rabb’in onların üstüne azap kamçısı (azab üstüne azab) yağdırdığını bilmiyor musun? Çünkü Senin Rabbin, gerçekten gözetleme makamındadır (kullarının bütün yaptıklarından haberdardır).(Fecr S.6-14) ilahi mesajıyla diğer Ayet-i Kerimelerde belirtildiği gibi Şiddetizmin, terörizmin, ahlaksızlığın, sapkınlığın ve tüm şiddetin ana kaynağı Kapitalizm, Laisizm, Siyonizm gibi emperyalist rejimlerin kurucu ataları Nemrud, Karun, Firavun, Şeddad, Ebu Cehil ve bu zalimlerin izinden giden benzeri düzenbazların uydurduğu ve şiddet kullanarak dikte ettikleri zalim düzen ve rejimlerdir!

Şeddad gibi Cennet kurma vaadıyla insanları manipüle ederek algılarıyla oynayanların asıl niyetini ortaya koyan ayetlerde bu tehlikeye; ‘’İnsanlardan öylesi var ki, dünya hayatıyla ilgili sözleri senin hoşuna gider. Üstelik kalbinde ne kadar iyi niyetler taşıdığına dâir Allah’ı şâhit tutar. Hâlbuki o, gerçekte en azılı düşmandır. Çünkü keskin zekası ve tatlı diliyle kamuoyunu yanıltarak halkı dilediği gibi yönlendirir.

Ve bu yapmacık sözlerinden sonra, günlük yaşantısına dönüp gidince, hele bir de yönetimi ele geçirince, yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya, ekini ve nesli yok etmeye çalışır. Bencillik ve açgözlülüğü yüzünden, tabiatı bozacak, sağlıklı ve erdemli bir neslin yetişmesini önleyecek, verimli bir üretimi ve âdil paylaşımı baltalayacak eylemlerde bulunur. Oysa Allah, bozguncuları sevmez.’’ (Bakara Suresi 204-205) Rabb’imiz bu ayette özellikle dikkat çekmiş ve kullarını bizzat uyararak Cehenneme çevirdikleri Âlemimizi yeniden barışa ve huzura çevirmenin ve dünya ve Ahiretimizi Cennet yapmanın tek yolu diktatör zalimlerle Mücadele için gönderilen Peygamberlerin tüm İnsanlığa sunduğu İslam Mesajına yani “İslam sözleşmesi” ne yeniden dönmek olduğunu bize emretmektedir!

Roma, Telaviv, Pekin, Moskova ve Londra merkezli beşli çetenin şiddeti yerine İstanbul Merkezli Barışı tesis etmek için Ülkemizin yeniden Dünya Liderliği (Hilafet) nöbetine gelmesi adına yılmadan çalışmak ve cehalet, faiz, fuhuş, kumar, alkol, uyuşturucu gibi şiddetin her çeşidiyle mücadele etmek görevlerimizin en mühimlerindendir.

1922 yılında Rize'den İzmit'e göç eden eski Karamürsel Müftüsü Ali Efendi'nin (r.a.) oğlu Şevki Yılmaz; 1955`de İzmit`te doğdu. İlkokulu 1967`de İzmit`te bitirdi. 1973 yılında İzmit İmam-Hatip Lisesi'nden mezun olduktan sonra, Derince Lisesi`ni de dışardan bitirdi. 1974 yılında MSP-CHP koalisyonunda, Adalet Bakanlığı Özel kalemi olarak görev yaptı. Şevki Yılmaz, İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü`nden 1980 yılında mezun oldu. Fakülte yıllarında Kartal Müftülüğünde Murakıp olarak memuriyet hayatına devam etti.