Özlenen Gençlik!

Geçen hafta Cuma günkü yazımızı: ‘’ Zalim kâfirlerin her türlü zulüm ve şerlerinden kurtulmak istiyorsak; nefsine, nesline, ehline ve ülkesine zulmeden zalim Mü’minlerden olmamamız gerekiyor! Nasıl mı haftaya İnşallah!’’ sözleriyle bitirmiştik. Bu konuyla bütünleyici bir mana taşıması hasebiyle geçtiğimiz aylarda kaleme aldığımız yazımızı önemine binaen tekrar istifadenize sunmak isterim. 

 “... Ey Resulüm! Rabb’in olan Zatıma yemin olsun ki; O mü’minler, aralarında ihtilaf ettikleri ve çekiştikleri konularda Seni Hakem tayin etmedikçe ve verdiğin karara kalplerinde hiçbir burukluk duymaksızıngönül rızasıyla teslim olmadıkça Onlar asla Mü’min olamazlar! (Nisa S.65)” ilahi mesajına şartsız ve itirazsız uyacak bir nesli acilen yetiştirmeliyiz! 

Bu öyle bir nesil olmalı ki; yeniçeri cesaretinde, enderun tefekküründe. Zalime Yavuz, mazluma Yunus merhametinde.

Bu öyle bir nesil olmalı ki; her zaman, her yerde ve her işinde sadece Allah’ı (cc) Rab ve İlah edinecek ve önder olarak sadece Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimizin kutlu izinde...

Allah’ın ilkelerini ve Resulullah Efendimizin tavsiye ve talimatlarını asla tartışmayacak İnkılabı İlahiyye’ye mazhar bir gençlik!

Öyle bir nesil ki; Müslümanlıktan başka; şucu ve bucu hiçbir çakma kimliği kabul etmeyen, göğsünü gere gere, şerefle “Ben Müslümanım ve Müslümanlardanım” diyebilen bir gençlik!

Sadece Allah’ın (cc) huzurunda hesap için kıyamda, alnı rükû ve secdede bir gençlik! Elleri, dilleri ve gönülleri daim duada bir gençlik!

Dans salonlarından, kumar masalarından, içki ve uyuşturucu âlemlerinden, ilim, iman, zikir, şükür ve hamd âlemlerine koşan bir gençlik! 

Madde bağımlılığından sıyrılıp huzuru; Allah’a kulluk bağımlılığında bulan bir gençlik!

Namaz, oruç, zekât, hayâ, edep, din ve vatan bağımlısı bir gençlik!

Şeytan, Deccal ve avanelerinden nefret eden, Allah’ı seven ve sevdiklerini seven bir gençlik!

Kalbinde iman, elinde Kur’an ve Sünnet ışığında kullanacağı bilgisayar ile ilimde önder olacak bir gençlik!

Cenneti; anne ve babasının ayağı altında, cehennemi de şeytanların odaklarında ve ocaklarında bilen ve gören bir gençlik!

Tembellikten, nemelazımcılıktan, korkaklıktan kurtulup Hak yolda ve hayır işlerinde devamlı çalışan bir gençlik!

“Dinsiz devlet yükselemez! Ve devletsiz de din yaşanamaz” şiarıyla mal ve makamları dinimizin ve ülkemizin güçlenmesinde araç gören bir gençlik!

Evliliği Allah’a iman gibi ciddi gören, dengi dengine ölçüsüyle, iman ve hayâ sahibi, ahlakı ve huyu güzel bir eş ile aile devletinin temelini atabilen bir gençlik!

“Her yol Roma’ya çıkar” safsatasını terk edip “Her yol sadece Mekke-i Mükerreme’ye çıkar” hakikatine dönecek ve her işinde kıblesini sadece Kâbe yapacak bir gençlik!

Önderlerinin hata ve ihanetlerinde hikmet ve keramet aramayan, aklını sadece İslami ölçülere ipotek etmiş bir gençlik! 

“Gerçek hayat; iman, ihlas, ihsan, infak, amel, cihad, sabır ve şehadettir” idealiyle dünya okulunda imtihanda olduğunu bilen ve şehadetindeki nöbet sırasını bekleyen bir gençlik!

Dünya’yı ahiretin ekin tarlası ve Allah’a kulluk mekânı seccade gibi gören, ölüme ve ahirete bir nefes kadar yakın olduğunu hiç unutmayan bir gençlik!

Evet, vakit geçmeden ve vatan gemimiz, içimizdeki eyyamcı batı aşığı ve uşağı nesil tarafından batırılmadan yukarıdaki erdemlere sahip bir gençlik için devletimiz milletimizle el ele vermeli!

Diyanet, Emniyet, Gençlik ve Spor, Kredi Yurtlar ve Milli Eğitim kurumları acilen uyanarak, milli seferberlik ilan etmeli!

TÜGVA (Türkiye Gençlik Vakfı), Birlik, Medeniyet, MTTB, Manevi ve İktisadi Kalkınma Vakfı (MİKAV), Anadolu Milli Gençlik, İlim Yayma, Ensar, Tevhid vs. vakıflarımız, Milli Sendikalarımız ve İşveren Kuruluşlarımız vs. Sivil Toplum örgütlerimiz büyük bir dayanışma içinde acilen birleşmeli! Ve gençlerimiz “Müslüman Genç!” kimliğimizle tüm şehir, ilçe, kasaba köy, mahalle ve tüm okullarımızda acilen örgütlenmeli! 

Esrar, eroin, alkol, kumar, fuhuş ve kapitalizm sosyalizm, laisizm ve Türkçülük, Kürtçülük gibi faşizm zehirleriyle yutulmak istenen nesillerimize “Müslüman Genç” kimliğiyle acilen sahip çıkmalıyız.

Eski Türkiye’nin; materyalizm, laisizm eğitim bataklığında çırpınan çarpık nesillerle, “Yeni Türkiye” idealinin asla gerçekleşemeyeceğini artık anlamalıyız!

Tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız ve Ramazanı Şerifimiz mübarek olsun!

Selam, sevgi ve duayla

1922 yılında Rize'den İzmit'e göç eden eski Karamürsel Müftüsü Ali Efendi'nin (r.a.) oğlu Şevki Yılmaz; 1955`de İzmit`te doğdu. İlkokulu 1967`de İzmit`te bitirdi. 1973 yılında İzmit İmam-Hatip Lisesi'nden mezun olduktan sonra, Derince Lisesi`ni de dışardan bitirdi. 1974 yılında MSP-CHP koalisyonunda, Adalet Bakanlığı Özel kalemi olarak görev yaptı. Şevki Yılmaz, İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü`nden 1980 yılında mezun oldu. Fakülte yıllarında Kartal Müftülüğünde Murakıp olarak memuriyet hayatına devam etti.