İntikam değil intikal var!

Bismillahirrahmanirrahim. Yaratıcımız, yaşatıcımız ve yöneticimiz Allah’ın (c.c) ilke ve ınkılabı olan Dinimiz İslam; tüm insanlığın inanma, inandığını yaşama, akıl, sağlık, nesil (namus), üretim ve tüketim emniyetini sağlayan yegane Nizamdır. Bu sebeble 28 Şubat’ta sivri güçlerin aldığı ve uygulamaya koydurttuğu İnsan hak ve hürriyetlerine yönelik saldırılar, İslam Nizamına açılmış bir savaştı. Bu muazzam

Nizamın yaşanıp, yaşatılmasına savaş açanların acı sonlarını ibretle izliyoruz. Makamına, servetine ve silah gücüne güvenenlerin batışını, bitişini ve adalet önüne intikalini Rabbımıza hamd ve şükürle izliyoruz. Milli sermayeye yeşil damgası vurarak soygunlara, vurgunlara ve banka hortumlamalarına yol açan Karunların sihirbazları olan kiralık ve satılmış kalemler artık yalan ve iftira dolu haberleriyle halkımıza büyü yapamıyorlar. Patronlarının Holdinglerinden beraber zıkkımlandıkları Paşa iken maşa haline dönüşenlerin yanına intikal edecekleri günü büyük bir heyecan ve telaş içinde sabırsızlıkla bekliyorlar! Efendileri Siyonist İsrail’in Filistin’deki zulüm ve vahşetinin Ankara’da protesto edilmesinden rahatsızlık duyup Sincan’da tankları yürütenler, şimdi aynı Sincan’a intikalle mazlum Bekir Yıldız kardeşimin misafiri oldular. Mazlumlar ve mağdurlar ise kendilerini ağlatan, ülkesine ve milletine ihanet eden mandacı zalimlerle yüzleşmek, hesablaşmak ve adil kararların müjdesini duymak için mahkeme salonuna intikal hazırlığındalar. Bursa’da İmam Hatib Lisesi’nde okurken örtüsü sebebiyle Polis coplarının darbelerinden kaçarken kendisine çarpan minübüsün altında ayağını kaybeden Dilek Gürgen kızımız, protez ayağıyla duruşmalara katılarak zalimlerin hazin sonuna tanıklık etmektedir. Asırlarca Peygamber Ocağı olan Ordumuzda “bir saat nöbetin bin yıl nafile ibadetten üstündür” inancıyla görev yaparken sırf Allah’a (c.c) Kul, Resulullah (sav) Efendimize ümmet olduğu için atılan, şeref tacı Komutanlarımız da intikale hazırlanıyorlar. Hele ordumuzdan ihrac edildikten sonra çalışmaya başladığı Urfa belediyesinden de attırılınca maddi sıkıntılar sebebiyle bunalım geçirerek Öğretmenevinin 9.katından atlayıp Urfa’da intihar eden Binbaşı Abdulmuttalib Yıldırım kardeşimizin yetimleri de bu intikali ibretle izlemekteler. Kamusal alana Allah’ın ilkeleri giremez diyerek Allah’a saygının merkez üstü Namaz emri ile haya ve edebin simgesi örtünme emrini yasaklayanlardan ve islami ilkelerle mücadele edenlerden intikamını alacağını “Bu ceza, onların, Allah’a ve Rasulüne karşı gelmeleri, düşmanca davranmaları sebebiyledir. Kim Allah’a, Allah’ın dinine, Allah’ın samimi kullarına düşmanca davranırsa, bilsin ki Allah, düşmanlık etme suçlarına denk, onları adâletle cezalandırma gücüne sahiptir. (Haşr S.4)” “Gerçekten Allah ve Resûlü’nün koyduğu ilkeleri tanımayıp kendileri ilke koyarak başkaldıranlar, kendilerinden öncekilerin alçaltılması gibi alçaltılmışlardır. Oysa biz Onları uyarıcı apaçık ayetler indirdik. Kafirler için küçültücü bir azap vardır. (Mücadele S.5)” ilahi mesajlarla haber veren ve zalimlerin sonunu bir bir mazlum ve mağdur kullarına gösteren Allahımıza hamd olsun. Mazlumların ve mağdurların yıllarca süren gözyaşları ve ahını yerde bıraktırmamak için Anayasa referandumuyla tüm Hukuk ve adalet yollarını açtırtan milletimize ve bu inançla nöbete devam eden iktidarımıza selam olsun. Allah yar ve yardımcıları olsun. Not: Mi’rac Gecesi Kudüs! Beraat Gecesi Kabe! 3 Şehirde 3 Mescid, 3 Mescid’de 3 Cuma! 14 Haziran’da Kudüs’le başlayacak olan Mi’rac ve Beraat umresine inşallah biz 17 Haziran’da Medine’de katılacağız... Detaylı Bilgi için: 0212 6169226 http://www.nadidehac.com

1922 yılında Rize'den İzmit'e göç eden eski Karamürsel Müftüsü Ali Efendi'nin (r.a.) oğlu Şevki Yılmaz; 1955`de İzmit`te doğdu. İlkokulu 1967`de İzmit`te bitirdi. 1973 yılında İzmit İmam-Hatip Lisesi'nden mezun olduktan sonra, Derince Lisesi`ni de dışardan bitirdi. 1974 yılında MSP-CHP koalisyonunda, Adalet Bakanlığı Özel kalemi olarak görev yaptı. Şevki Yılmaz, İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü`nden 1980 yılında mezun oldu. Fakülte yıllarında Kartal Müftülüğünde Murakıp olarak memuriyet hayatına devam etti.