Bir okuyup bin düşünelim!
Ruhumuzun süruru, kalblerimizin huzuru, dinimizin, ailemizin ve devletimizin direği ve cennetin olmazsa olmaz anahtarı Namaz ibadetidir!
Günde Beş Vakit Namaz, Müslümanlara Sevgili Resulümüz Hz. Muhammed (s.a) Efendimizin asrımızda siyon- haç ittifakınca işgal altında bulunan Mukaddes Kudüs-ü Şerif’ten devam ettiği kutsal Mi’rac yolculuğundan dönerken bizzat Allah’ımız tarafından vasıtasız farz kılınan tek ibadettir!
“Mü’minin Mi’racı, (Allah’ımızın rızasına, sevgisine yükselmesi) Namaz iledir!” Namaz Farsçadır!
Kur’an-ı Kerim’de asıl ismi salâttır!
Bizi yoktan var eden, insan olarak Yaratan, akıl nimetini veren ve nimetleriyle doyuran yaşatan “Allah’ımıza teşekkür, saygı, saygı duruşu, Kuluna Namazıyla değer veren, koruyan ve dua, yakarış ve zikir” manalarının yanında tam yirmi bir manası vardır!
Sevgili Peygamberimiz; “Emanete hıyanet edenin İmanı yoktur! (Abdest, gusül vs. şeylerle) temizliği olmayanın Namazı yoktur! Namazı olmayanın da Dini yoktur! Namazın Dindeki yeri; başın vücuttaki yeri gibidir!” buyurmuşlardır! (Namazın ehemmiyeti ile ilgili çok güzel bir sohbet.)
“Ancak, defteri (Karneleri) sağdan verilenler Cennettedirler. Suçlulara: “Sizi bu Sakar denen yakıcı ateşe (Cehennem Cezaevine) sürükleyen suçlarınız nedir?” diye sorarlar.(Onlar ise) «Biz (doğru dürüst) namaz kılanlardan (ve okuduğumuz Fatiha’da Rabbimize verdiğimiz sözlerde duranlardan) değildik.”
“Yoksulları da (ihtiyaçlarını giderecek ve hayatlarını onurlu ve huzurlu geçirecek şekilde) yedirmez (ve giydirmez)dik. (Ülkede bunu temin edecek adil ve asil bir düzen için gayret göstermezdik.)”
“Bunun doğal sonucu olarak tamamen lüks ve sefahate dalar, Faiz kumar vb.yasağı gibi Ekonomik ve toplumsal kulluğa aldırış etmezdik!”
“Böylece, batıl boş yanlış şeylerle oyalanıp diğer günahkârlarla birlikte, dünyanın aldatıcı zevklerine dalıp giderdik.”
“Din (hesap ve ceza) gününü yalan sayıp (ahireti önemsemezdik, yaptıklarımızın yanımıza kâr kalacağını zannederdik).”
“İşte böyle, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayıp giderken, nihâyet ölüm denen gerçek, hiç beklemediğimiz bir anda aniden karşımıza çıkıverdi!” (Ana Hayat ve Yasamız Kur›an-ı Kerim- Müddessir Suresi 39-47 arası Ayeti Kerim Meali ve Tefsir) İlahi Mesajında ve ihtarında belirtildiği gibi insan olarak seçilmemizin sebebi sadece Allah’a secde ve itirazsız emir ve yasaklarına boyun eğerek Allah’ımıza Kul olmayı hür irademizle tercih etmektir!
Bunun gerçekleşmesi için de Süper Devlet, Namaz içindir! İktidar, Namaz içindir!
Aile, Namaz içindir! Toplum, Namaz içindir! Ekonomi, Namaz içindir! Hac, Zekât ve Oruç Namaz içindir! Hak ve Adalet, Namaz içindir! Kısaca yaşamımızın ve hayatımızın gayesi Namaz içindir!
Üstad Said-i Nursi (r.a)’ın dediği gibi; “Cesedi İnsan; havaya suya ve gıdaya muhtaç olduğu gibi Ruhu İnsan da Namaza muhtaçtır!”
Yazımızı, her gün beş vakit namazla her rekatında okuduğumuz Fatiha Suresi’nin mana ve Ruhunu eşsiz Önderimiz Resûlullah Efendimiz (s.a.v)’in mübarek dilinden dinleyerek bitirelim!
“Cebrâil (a.s) bana dedi ki: (Ey Resul!) Allâhü Teâlâ sana selâm söylüyor ve buyuruyor ki:
Kul benim huzurumda namaza durup “Allâhu Ekber” dediğinde onunla aramızda bulunan perdeyi kaldırırım.
Kul “elhamdü” dediğinde Allâhü Teâlâ, “Hamd kime mahsustur?” diye sorar, o da “lillâhi” diye cevap verir.
Allâhü Teâlâ, “Allah kimdir?” diye sorunca “Rabbilâlemîn” der.
“Alemlerin Rabb’i kimdir?” buyurunca “Errahmânirrahîm” der.
“Rahman ve Rahim kimdir?” diye sorunca “Mâlikiyevmiddîn” der. Bunun üzerine Allâhü Teâlâ, “Ey kulum, din gününün sahibi benim” der. Kul, “İyyâke na’budu ve iyyâke nesteîn; Yalnız sana kulluk eder ve yalnız senden yardım isteriz” deyince Allâhü Teâlâ,
“Ey kulum, mademki yalnız bana kulluk edip yalnız benden yardım istiyorsun, o halde istediğini dile ki sana verilsin” buyurur. Kul “İhdinâ; bize hidayet et” deyince Allâhü Teâlâ, “Hangi hidayeti istiyorsun?” buyurur. Kul “Essırâta’l-müstakîm; “Sırât-ı müstekîmi, doğru yolu” deyince Allâhü Teâlâ, “Hangi yolu istiyorsun?” diye sorar. Kul “Sırâtallezîne en’amte aleyhim” “Kendilerine in’âm ettiğin bahtiyar seçkin kullarının yoluna” deyince Allahü Teâlâ: “Ey meleklerim, siz de şahid olun ki ben bu kulumu, kendilerine nimet verdiğim peygamberler, sıddîklar, şehitler ve salihlerle beraber kıldım” buyurur.
Kul, “Ğayri’l-mağdûbi aleyhim veleddâllîn; Ne o gadap olunanların, ne de sapkınların yoluna asla iletme!” deyince Allâhü Teâlâ tekrar meleklere, “Şahid olun ki ben bu kulumu nimet verdiğim kimselerden kıldım, (Yahudi ve Hıristiyanlar vb. gibi) gazaba uğramışlardan ve sapkınlardan eylemedim” buyurur. Kul “Amin” deyince onunla beraber bütün melekler de “Amin” derler!..
(Kaynak; Müslim, Müsâfirin 254; Nesâî)
Bir zat-ı muhteremin dediği gibi diyoruz ki; “Namazlarımızla, yalvarış ve yakarışlarımızla Allah’ımızdan af dilemekten çekinmeyelim! Zira hiçbir günah Allah’ın rahmetinden büyük değildir.!”
“Rabbim, beni ve soyumdan olanları da (huzur ve şuurla) namazda (ve İslam’a bağlılıkta) sürekli kıl, (iman, istikamet ve ibadetten ayırma). Rabbimiz, duamı kabul buyur!” “Rabbimiz, hesap için (Kabirden mahşere) kalkılacağı gün, beni, anne-babamı ve mü’minleri bağışla (ve cennetine eriştir).” Amiin (İbrahim Suresi 40-41)
Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mescid-i Aksa’mızın, Osmanlıcamızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun! Amiin.
Selam, sevgi ve duayla..