23. yıl muhasebesi
Takribi çeyrek asır evvel; ‘’İrtica (İslam) ile bin yıl savaşacağız’’ diyerek halkımızın kesesine, kasasına, kalbine ve kültürüne savaş açıp mutfak yangınını yakan faizci, baskıcı yobazların ve yasakçıların oluşturduğu yoksulların ve mazlumların gözyaşlarıyla temeli atılan, varoşların sevgilisi, yoksulların hamisi şuuruyla Receb Tayyib Erdoğan liderliğinde Ak İktidarının doğuşu gerçekleşmişti!
Allah’ın (c.c) yardımıyla; siyasetin üzerinde en büyük bela olan silahlı vesayeti, inançlara prangaları, ekonomimizi esir alan zincirleri, Hukuk ve Adaletin elindeki zulüm kelepçelerini bir bir kırarak tarih yazdılar!
İnancı gereği Namaz kıldıkları için Peygamber Ocağı Ordumuzdan atılanlara karşı işlenen suçları ve o karanlık zulüm dönemine son verdirttiler!
Ve inancı gereği örtünen tesettürlü kız talebelerimizin ve memuriyetteki hanım kardeşlerimizin önündeki engelleri kaldırılarak feryat gözyaşlarını sevinç gözyaşlarına çevirdiler!
Rüyamızda bile hayal edemediğimiz Kur’an-ı Kerim, Ahlak, Siyer-i Nebi Derslerini Okullarımızda Ders olarak okutmayı başardılar!
Ak İktidarı öncesi Camilerde 10 yaş ve altı çocuklara Kur’an-ı Kerim ve Din Dersi vermek yasaktı. Okutan Hocalarımıza üç yıl hapis cezası veriliyordu! Ak İktidarı tüm bu zulüm yasalarını çöpe atarak Camilerimiz bünyesinde 4 yaştan itibaren küçücük yavrularımıza Anaokullarını yaygınlaştırdılar ve devam ediyorlar!
Masonların korkulu rüyası İmam Hatib Okullarını kilitleyebilmek ve Hafızlık Meşalesini söndürebilmek için daha evvelki post modern darbe hükümetinin getirdiği sekiz yıllık süresiz Eğitim cehaletine ve Meslek Liselerine uygulanan kat sayı zulmüne son verdirttiler!
İktidara geldiklerinde ferd başına olan Milli Geliri yıllık 2500 Dolar’dan 11 bin dolara ve sağlıklı yaşama yaş standartlarını kat be kat arttırdılar.
Vatandaşların tedavi olabilmek ve ilaç alabilmek için gına getirdikleri kuyruklarda bekledikleri çilelerin tamamına son verdiler!
Beş yıldız ayarında modern hastahaneleri ve öğrenci yurtlarını, Üniversiteleri ve sıfırdan başladıkları Hızlı Tren yollarını, devasa köprüleri ve duble yollarla başlayan otoban yollarını, devasa barajları ve kilometrelerce uzun tünelleri de inşa ettiler ve etmeye devam ediyorlar!
Bütün bu ve yazımıza sığmayacağı için yazamadığımız devasa başarıları kollektif akıl, ehliyet, emanet, meşveret, uhuvvet ve sadakat ruhuyla gerçekleştirdiler!
Ama yıllar sonra İktidarın başarılarını önleyebilmek için Anayasa Mahkemesi’nden bir hukuki darbe, bir silahlı darbe planlamalarına rağmen Siyonistlerin içimizdeki taşeronları olan tapınak şövalyeleri Milletimizden 15 Temmuz’da nihai sillesini yani malum Osmanlı tokadını yediler!
Şimdi ise silahla deviremedikleri bu İktidarı yıkmak için sandık darbesini başlattılar!
Bunun için tüm Siyonist ve emperyalist çevreler 15 Temmuz itibariyle ekonomik saldırılarına artırarak devam ediyorlar!
Dolar ve Faiz oyunlarıyla maalesef ekonomimize darbe üstüne darbe yapıyorlar!
Tüm Dünyayı saran ve sarsan Korona belasıyla başarılı mücadelelerine rağmen ekonomimiz çok büyük bir yara aldı!
Her sene peş peşe gelen seller, orman yangınları ve asrın depremi olan 6 Şubat depremi gibi afetlerin yüklediği maddi ve manevi kayıplar da ekonomimize büyük darbe vurdu.
Ekonomi gemisi kasırgalara karşı maalesef su almaya başladı!
Bu ekonomik duraklama, hatta gerileme karşısında halkımız iktidara karşı sosyal medya saldırılarıyla yanıltılmaya devam ediliyor!
“Her millet, (toplum, devlet, medeniyet İktidar) için bir vade yani ömür belirlenmiştir. Vadeleri yani ecelleri dolduğu zaman, ne bir saat erteleyebilirler, ne de bir öne alabilirler.” (Ana Yasamız Kur›an-ı Kerim, Araf Suresi 37. Ayeti Kerime) İlahi mesajını hepimiz iyi okumalıyız!
İyi anlamalıyız!
Devlet ve İktidarların ömrünü yani süresini sadece Hakk, Adalet, mağdur ve mazlumların dualarının uzattığını asla unutmamalıyız!
Ayrıca Derslerle dolu çeyrek asırlık iktidarımız ve hepimiz Tarihçi sosyolog İbni Haldun’un “Devletler (iktidarlar) İnsanlar gibidir doğarlar, yaşarlar ve ölürler!” devrelerini çok iyi tahlil etmeliyiz!
“Ders alınsaydı tarih tekerrür mü ederdi!” acı gerçeğini yaşamamak için “Hakk, Adalet, Ehliyet, Emanet, Meşveret, Uhuvvet, Sadakat ve mazlum ve mağdurlara Af!” ilkelerini acımasızca uygulamalıyız!
Said’i Nursi (r.a)’ın Elmadağ Mahkemelerindeki duruşmasında “Hâkimler Heyeti! Savaşlarda (Mücadelelerde) başarı Tabanın! Mağlubiyet ve hezimet Lider ve Kurmay kadrosunundur!” dediği gibi dert ve ders çözümlerini önce kendi nefislerimizden başlamalıyız!
Bu anlattığımız başarı ve uyarılar çerçevesinde AK Parti kuruluşunun 23. yılında başta Hasbi Lider Receb Tayyib Erdoğan kardeşimiz olmak üzere tüm hasbi kadroları tebrik ediyoruz! Hayatta olan kardeşlerimizi minnetle, vefat edenleri ise rahmet anıyoruz!
Allah’ımız; gücü ve güçlüyü değil, daim Hakk’ı ve Adaleti üstün tutmayı ve zulmün her çeşidinden kurtulmayı hepimize lütfetsin!
Zoru görünce kaçacak hesabilerin yerine tankların altına yatacak kadar hasbi olan kadrolarla yola devam etmeyi nasib etsin!
Ve yeni bir Sandık Dersi almadan halkımızın gerçek dertlerine ve gündemine dönebilmeyi İhsan buyursun! Amiin.
Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mukaddes Mescid-i Aksa’mızın, Filistin’imizin, Osmanlıcamızın özgürlüğü, tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun.
Selam, sevgi ve duayla...